İşçiye hangi hallerde kıdem tazminatı ödenmez?
Bu zamana kadar hep kıdem tazminatının hangi durumlar da hak edileceğine dair bilgilendirmeler yaptık. Kimi askere giderken sordu sorusunu, kimisi ise evlendikten sonra kıdem tazminatını alarak iş yerinden ayrılıp ayrılamayacağını merak etti.
Bu sefer Edirne’den Ali bey; bir işveren olarak hangi durumlar da kıdem tazminatı ödemesi yapılıp yapılmayacağına dair bir soru iletmiş bizlere.
Biz de Ali Bey’in vesilesi ile, bugünkü yazımız da Tazminatsız işten çıkarma sebepleri konusunda bilgilendirme yapacağız.
İstifa sonrası kıdem tazminatı
İstifa zaten iş hayatında hepimizin bildiği bir konu, Bir işçi istifa ederse nelerle karşılaşacağını hemen hemen bilmektedir. Fakat diğer konu, yani istifa etmezsek yani işveren bizi işten çıkartırsa kıdem tazminatımı da öder düşüncesi de yanlıştır. Evet genel olarak iş sözleşmeleri işveren tarafından feshedilir ise, iş yerinde ki kıdemi 1 yıl ve üzerinde olan kişiler kıdem tazminatına hak kazanacaktır fakat, 4857 Sayılı İş Kanunu‘nun 25/II. maddesinde belirtilen hallerden gerçekleşebilecek bir durumda işveren tarafından yapılacak olan fesihlerde işçiler hiç bir şekilde kıdem tazminatına hak kazanamayacaktır.
Aktif olarak çalıştığı işten kendi iradesi ile ayrılan kişinin kıdem tazminatı alma hakkı, her iki tarafı da ilgilendirmektedir. Bunun sebebi ise işçilerin iş sözleşmesi içerisinde belirtilen maddelere göre kıdem tazminatı talep etme hakkına sahip olmasıdır. Bu durumda işverenlerde sözleşmeye uyarak işçilerin işten ayrılma durumlarında kişilere kıdem tazminatı ödemek zorunda kalıyorlar. Burada önemli olan konu ise; İşçinin kıdem tazminatını hak etmesi için bazı koşulların oluşmasıdır.
4857 sayılı iş kanununun maddelerinde belirtildiği üzere işçi ve işveren arasındaki tüm ilişkiler bu kanunlar çerçevesinde düzenlenmektedir. Bu sebepten dolayı işçinin kıdem tazminatı konusunda da birçok şart kanunlar çerçevesinde düzenlenmiştir.
Eğer işçi haksız bir sebeple ve kendi rızasıyla iş sözleşmesini feshederse kıdem tazminatı hakkını da kendi elleri ile ortadan kaldırmış oluyor. Haksız bir neden diyoruz çünkü bir de işçi tarafından haklı neden ile gerçekleşebilecek fesihler de söz konusu olabilir. Bu konu ile ilgili bilgi sahibi olmak için İşçinin haklı nedenle fesih hakkı başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.
Peki Işçiye hangi hallerde kıdem tazminatı ödenmez?
Dilerseniz biz şimdi işveren tarafından gerçekleşen “Tazminatsız işten çıkarma sebepleri” ‘ni biraz detaylandıralım.
4857 Sayılı İş Kanunu‘nun madde 25/ II- Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri
- İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.
İşçi iş başı yapmadan önce işvereni ile yapmış olduğu iş görüşmesinde kendisinde bulunmayan özellikleri varmış gibi beyan eder ve işvereni yanıltır ise, işveren bu gerçeği öğrendiği an iş sözleşmesini haklı neden ile derhal fesheder ve işçi herhangi bir şekilde tazminat talebinde bulunamaz.
- İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması.
Bu konu hakkında çok fazla yorum yapmaya gerek yok açıkçası. Hüküm çok açık. İşçi hiçbir şekilde işverenine ve aile üyelerine en ufak bir saygısızlıkta bulunamaz. Her şey iş hukukunun ve insan olmanın gerektirdiği şartlar içerisinde gerçekleşmelidir. İşçi bu tarz bir davranışta bulunur ise, iş akdi tazminatsız olarak sonlandırılır.
- İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.
İşçinin sadece işverenine karşı saygılı olması yeterli değildir. İşçi bir iş yerinde huzursuzluğa sebep olabilecek tüm davranışlardan sakınmalıdır. İş yerinde huzursuzluğa sebep olacak davranışlardan bir tanesi de ne yazık ki bir işçinin aynı işverene ait başka bir işçiye cinsel tacizde bulunmasıdır. Bu durumun kesinlikle affedilecek bir yanı bulunmamaktadır ve tespiti halinde işçinin iş sözleşmesi tazminatsız olarak feshedilir.
- İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84. maddeye aykırı hareket etmesi.
Biraz önce ki madde de söz ettiğimiz gibi, işçi bir iş yerinde huzursuzluğa sebep olacak tüm davranışlardan sakınmalıdır. Bir işçi iş yerinde sadece işinin gerektirdiği şekilde davranmalıdır. İşçi, işvereni ve aynı işverene ait başka bir işçi ile kavga etmemeli, hiçbir şekilde kavgaya sebep olabilecek davranışlarda bulunmamalıdır. İşveren böyle bir durumda yönetim hakkını kullanarak işçinin iş akdini tazminatsız olarak feshedebilir.
- İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.
Sağlıklı bir iş ortamı oluşturabilmek için tarafların birbirlerine güvenmesi çok önemlidir. Hırsızlık hakkında çok fazla yorum yapmaya gerek yok. İşveren iş yerinde hırsızlık yaptığını tespit ettiği işçinin iş akdini derhal ve bildirimsiz olarak feshetme hakkına sahiptir. Ayrıca, iş yerinde herkesin bilmemesi gereken özel konuların 3. Kişiler ile paylaşılması da suçtur. İşveren şirketin özel sırlarının şirket ile bağlantısı bulunmayan 3. Kişiler ile paylaşıldığını tespit ettiği durumlar da işçinin iş sözleşmesini tazminatsız olarak feshetme hakkına sahiptir.
- İşçinin iş yerinde işlediği bir suçtan dolayı 7 günden fazla ceza alması ve bu cezanın ertelenmemesi.
Normal şartlarda tutuklanan, gözaltına alınan bir personelin tutukluluk süresinin 4857 Sayılı iş Kanunu’nun 17 maddesi‘nde beyan edilen bildirim sürelerini aştığı taktirde işverenin işçisinin tazminatını ödemek şartı ile iş sözleşmesini derhal feshetme hakkı bulunmaktadır. Fakat buradaki olay daha farklı. Dikkat ederseniz iş yerinde gerçekleşen bir olaydan söz ediyoruz. İşçi iş yerinde gerçekleştireceği bir olay sonrasında 7 günden fazla ceza alması ve bu cezanın herhangi bir şekilde ertelenmemesi durumunda işveren işçinin iş sözleşmesini tazminatsız bir şekilde feshedebilir.
- İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki iş günü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç iş günü işine devam etmemesi.
Tüm işletmeler ihtiyaç duyduğu kadar işçi çalıştırır. Her işçinin muhakkak bir görevi vardır. Örneğin; Bir makine da 5 işçi çalışması gerekiyor ise işveren o makine da boşu boşuna 5 işçiye maaş ödemez. İşveren eğer iş 4 ya da daha az kişi ile yürüyecek olsa o makinenin başına 5 işçi koymaz. İşçi bunun bilince olmak zorundadır. İşçi iş edimini sağlıklı bir şekilde yerine getirmek ile mükelleftir. Üstelik işçinin habersiz bir şekilde işe gelmemesi her şeyden önce beraber çalıştığı iş arkadaşlarına saygısızlıktır. Onun bu sorumsuzluğu yüzünden diğer arkadaşları olması gerekenden daha fazla efor sarf ederek çalışmak zorunda kalabilir. Bu neden ile bir işçi habersiz bir şekilde, ardı ardına iki iş günü, aynı ay içerisinde iki defa bir tatil gününden sonra ya da aynı ay içerisinde farklı günler kaydı ile toplam da 3 gün işe gelmez ise, iş akdi tazminatsız olarak feshedilir.
- İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.
İş hayatında en sık rastlanan durumlardan bir tanesi de işçinin görevlerini aksatmasıdır. Temizlik personeli temizliği olması gerektiği gibi yapacak, muhasebe personeli faturaları zamanında kesecek, yemekhane personeli hijyene özen gösterecek gibi bu örnekleri çoğaltabiliriz. İşveren mantık çerçevesinde işçinin görev tanımında bulunan işlemleri işçisinden isteyebilir. İşçinin görev tanımında beyan edilen ve imza altına alınan görevleri yerine getirme yükümlülüğü bulunmaktadır. İşverenin işçisine yapmak ile yükümlü olduğu ödevleri hatırlatma gibi bir zorunluluğu bulunmamaktadır. Fakat işverenin tüm ısrarlarına rağmen işçi bunlara kulak asmaz ise, işveren işçinin iş sözleşmesini haklı neden ile feshedebilir.